Bir varmış, bir yokmuş. Renkli çiçeklerin, gür ağaçların süslediği yemyeşil bir ormanda Minik Tavşan Pamuk, neşeyle hoplayıp zıplarmış. Pamuk, ormanın en hızlı ve en meraklı tavşanıymış. En çok da yeni şeyler öğrenmeyi severmiş.Bir gün Pamuk, ormanda yürürken büyükçe bir ağacın altından ağlayan bir ses duymuş. Hemen sesin geldiği yere koşmuş. Orada, minik kirpi Topik dikenlerine takılmış bir elma parçasını çıkaramıyormuş ve üzgünmüş.
Pamuk hemen yardım etmiş, elma parçasını dikkatlice çıkarmış. Topik çok mutlu olmuş ve teşekkür etmiş. "Dostluk böyle bir şeymiş," demiş Pamuk kendi kendine, "yardım etmek ve paylaşmak."
O günden sonra Pamuk ve Topik iyi arkadaş olmuşlar. Birlikte ormanda gezmiş, farklı hayvanlarla tanışmışlar. Bir sabah, ormanda büyük bir sorun yaşanmış: Ormanın ortasındaki küçük gölette su azalmış. Su içmeye gelen hayvanlar şaşkınlıkla göletin başında toplanmış.
Küçük serçe Zıpzıp, "Birlikte çözüm bulmalıyız!" demiş. Tavşan Pamuk hemen bir fikir bulmuş: "Gelin, hep birlikte ormanda bulduğumuz küçük kaplarla gölete su taşıyalım!"Herkes hemen harekete geçmiş. Tavşanlar, kirpiler, sincaplar, serçeler ve hatta tembel ayı bile ellerinden geleni yapmışlar. Hep birlikte çalışarak göleti tekrar doldurmuşlar. Ormanın tüm hayvanları el birliğiyle sorunu çözmüş.
Göletteki su tekrar çoğalınca, hayvanlar neşeyle dans etmiş, Pamuk ise gururla gülümsemiş. O gün, tüm orman anlamış ki; yardımlaşmak, paylaşmak ve birlikte hareket etmek her zaman işleri kolaylaştırır.