Bir varmış bir yokmuş, yemyeşil bir ormanda Minik adında cesur bir tavşan yaşarmış. Minik, ormanın en hızlı koşan tavşanıymış ama en çok dostlarıyla vakit geçirmeyi severmiş.
Minik ve arkadaşları hemen heyecanlanmış. "Hazineyi bulursak, hep birlikte paylaşırız!" demiş Minik. Her biri bir ipucu aramaya başlamış. Tosbik, yavaş ama dikkatli adımlarla yere bakarken, Zıpzıp ağaçların dallarını araştırmış. Cikcik ise yukarıdan ormanı gözlemiş.
Bir süre sonra Zıpzıp bir ağacın kökünde eski bir harita bulmuş. Haritada “En büyük çam ağacının altında” yazıyormuş. Tüm arkadaşlar birlikte çam ağacını bulmak için yola koyulmuşlar.
Yolda, karşılarına bir nehir çıkmış. Tosbik nehrin kenarında biraz çekinmiş. Minik hemen ona yardım etmiş ve birlikte köprü kurmuşlar. Zıpzıp ve Cikcik de destek olmuş. Hep birlikte karşıya geçmeyi başarmışlar.
Nihayet ormanın en büyük çam ağacına ulaşmışlar. Ağacın altında kazınca, eski bir kutu bulmuşlar. Kutunun içinde rengarenk boncuklar ve küçük oyuncaklar varmış. Minik, "Hazinemiz buymuş! Bunu hep birlikte bulduk ve paylaşmalıyız." demiş.
Arkadaşlar birbirlerine sarılmış, buldukları hazinenin tadını çıkarmışlar. O günden sonra, ormanda yardımlaşmanın ve dostluğun gerçek bir hazine olduğunu anlamışlar.
